Bilgisayar çıkış bileşenlerinden biri olan ekran, bilgisayarla iletişim kurmamızı sağlayan en önemli cihazdır. Monitörde oluşturulan bu görüntüler aracılığıyla bilgisayarda yapılan değişiklikler ve sonuçları gözlemlenir. Doğrudan anakart üzerinden (onboard) ya da ekran kartı üzerinden oluşturulan görüntüler farklı çıkışlar (DVI, VGA, DisplayPort, HDMI, vb.) aracılığıyla monitöre aktarılır. Aktarılan bu görüntüler -monitörün türüne göre- farklı yöntem ve teknolojilerle ekrana yansıtılır.
Monitörün Tarihçesi
İlk bilgisayarlarda monitörün görevini günümüzdeki ekranlar yerine ampuller üstlenmiştir. Bir ve sıfır durumunu belirtmekten öteye gidemeyen ampuller sınırlı iletişim imkânı sunuyordu. O günlerde mühendislerin bilgisayarla olan ana iletişim kaynağı yazıcılardı. Teknoloji ilerledikçe CRT ekranlar monitör olarak kullanılmaya başlandı.
1964’te yukarıda gördüğünüz The Uniscope 300 CRT, ekranla tümleşik gelen bir makineydi. Tam olarak bilgisayar monitörü niteliği taşımamasına rağmen gelecek CRT monitör teknolojisine işaret ediyordu. 1 Mart 1974 tarihinde The Xerox Alto piyasaya sürüldü. İlk bilgisayar monitörünü taşıma özelliğine sahipti. CRT teknolojiye sahip monokrom bir monitörle birlikte geliyordu.
1977’de James P. Mitchell LED ekran teknolojisini geliştirdi fakat LED monitörler, ev kullanıcılarıyla 30 yıl daha kavuşamayacaklardı. Haziran 1977’de yukarıdaki fotoğrafta gördüğünüz The Apple II, ilk renkli CRT monitöre sahip cihaz olarak piyasada boy gösterdi. 1987’de ilk VGA monitöre sahip bilgisayar the IBM 8513 IBM tarafından kullanıcılara sunuldu. 1990’ların ortasında ilk LCD monitörlerden biri olan Eizo L66, Eizo Nanao Technologies tarafından üretildi. 2003’te LCD monitörler, CRT monitörleri satış sayısında geride bıraktı. 2009’da ilk LED monitörlerden biri olan the MultiSync EA222WMe görücüye çıktı. Aralık 2010’da AMD ve Intel, VGA desteklemeyeceklerini duyurdu.
Genel Özellikler
Monitörler boyut, çözünürlük, piksel yoğunluğu, nokta aralığı, renk derinliği, ekran tazeleme sıklığı gibi özelliklerle birbirlerinden ayrılır.
Boyut: Monitörlerde boyutu köşegen belirler. Uzunluk birimi olarak inç kullanılır.
Çözünürlük: Yatay ve dikey düzlemdeki piksel sayısına göre belirlenir. Çözünürlüğün artmasıyla ekrana daha fazla piksel sığdırılabilir. Bu da görüntü kalitesinin artmasıyla sonuçlanır.
• 1280 x 720: 720p – High Definition (HD)
• 1920 x 1080: 1080p – Full HD (FHD)
• 3840 x 2160: 2160p – 4K Ultra HD
• 7680 x 4320: 4320p – 8K Ultra HD
Belirli boyutlarda önerilen çözünürlükler vardır; örneğin 1920×1080 çözünürlüğünün sınırı 24 inçtir. Monitörün boyutu artıp çözünürlük sabit kaldığında görüntü ölçeklenir ve kalite düşer.
Piksel Yoğunluğu: Piksel yoğunluğu görüntü hassasiyetini ifade etmek için kullanılan bir kavramdır. PPI (pixels per inch) ile belirtilmektedir. Ne kadar fazla olursa görüntü o kadar net olmaktadır.
Nokta Aralığı: Pikseli oluşturan her bir renge nokta denir. Nokta aralığı, panellerdeki görüntüyü oluşturan noktaların birbirine olan mesafesini belirtir. Birim olarak milimetre kullanılır. Nokta aralığı mesafesi ne kadar az ise görüntü kalitesi o kadar net olur. Genelde kullanılan monitörlerde nokta aralığı, .31 mm, .28 mm, .27 mm, .26 mm ve .25 mm’dir. Sunumlarda kullanılan ekranlarda nokta aralığı .48 mm’ye kadar çıkabilir.
Renk (bit) Derinliği: Renk derinliği, bir ekranda kaç rengin gösterilebildiğini belirtir. Piksel başına düşen bit (BPP) ile ifade edilir. Örnek vermek gerekirse 24 BPP 224 yani 16.7 milyon adet rengi belirtir. Yüksek BPP yüksek renk sayısını dolayısıyla yüksek renk kalitesi anlamına gelir.
Ekran Tazeleme Sıklığı: Günümüzde kullanılan monitörlerin büyük bir çoğunluğu 60 hz ekran tazeleme sıklığına sahip. Bunun anlamı ekran saniyede 60 defa yenileniyor. Grafik işlemci saniyede belirli sayıda görüntü oluşturur ve bunu monitöre gönderir. Monitör her 16 ms’de bir ekranı yukarıdan aşağıya tarar ve grafik işlemci tarafından oluşturulan kareyi ekrana verir. Eğer ekran kartı bu hıza yetişemezse görüntü atlamaları meydana gelir. Bu atlamalar görüntünün bütünlüğünü bozar. Görüntüler grafik işlemcide oluşturulup yine grafik işlemcinin kendi belleğinde saklanır. Monitör oluşturacağı görüntüleri bu bellekten temin eder. Eğer grafik işlemci saniyede 60 kareden fazlasını üretirse oluşan kareler üst üste biner ve yırtılma(tearing) efekti oluşur.
LCD Monitör
Liquid Cyristal Display ya da kısaca LCD. Bu monitörlerde görüntü sıvı kristal diyotlarla sağlanmaktadır. Diyotlara gerilim uygulandığında, içlerindeki moleküllerin polarizasyonu değişmekte ve beraberinde de diyotun geçirgenliği değişmektedir. Normalde şeffaf olan bu diyotlara gerilim uygulandığında geçirgenliklerini kaybederler ve siyaha dönerler. Renkli LCD’lerde renkler, birden fazla diyot katmanı kullanarak sağlanır.
Plazma Monitör
Plazma ekranlar LED ekranlara göre daha fazla enerji harcarken, LCD ekranlarla aynı oranda güç tüketirler. Plazmalarda bir pikselin aydınlanması için tek bir plazma hücresinin aydınlanmasına ihtiyaç duyulur. Siyah görüntü o hücrenin sönmesi ile sağlandığı için siyah renkler gerçeğe çok yakın görünür. Bununla birlikte siyah rengin bulunduğu hücrelerde yanma meydana gelmediği için belirli oranda enerji tasarrufu sağlanmış olur. Aynı şekilde hücre içinden yansıyan ışığın şiddeti ayarlanarak enerji tüketimi kısıtlanmış olur. Çünkü hücrenin ışık canlılığı veya şiddeti kullanılan ya da ihtiyaç duyulan enerji ile doğru orantılıdır.